ZİR b. HUBEYŞ

(زرّ بن حبيش)

Ebû Meryem Zirr b. Hubeyş b. Hubâşe el-Esedî el-Kûfî

(ö. 82/701)

Kıraat ve hadis âlimi, muhadram tâbiî.

Muhtemelen hicretten 39 veya 40 yıl önce (milâdî 583 veya 584) Kûfe’de doğdu. Benî Esed b. Huzeyme’ye mensup olan Benî Gādire ailesindendir. Ayrıca Ebü’l-Mutarrif künyesiyle de zikredilmiştir. Hem Câhiliye devrinde hem İslâm döneminde yaşadığı halde Resul-i Ekrem’i görmediği için muhadram tâbiîlerden sayılmıştır. Hz. Ali, Übey b. Kâ‘b ve Abdullah b. Mes‘ûd’dan Kur’an ve kıraat ilimlerini tahsil etti. Kur’an kıraati tedrîsiyle meşgul oldu; bu konuda kendisinden Yahyâ b. Vessâb, Âsım b. Behdele, Ebû İshak eş-Şeybânî, A‘meş ve diğerleri faydalandı. Hz. Ömer, Hz. Ali, Abdullah b. Mes‘ûd, Abdurrahman b. Avf, Übey b. Kâ‘b, Huzeyfe b. Yemân, Safvân b. Assâl, İbn Ümmü Mektûm, Saîd b. Zeyd ve Ebû Vâil Şakīk b. Seleme’den rivayette bulundu. Şa‘bî, İbrâhim en-Nehaî, Âsım b. Behdele, Minhâl b. Amr ondan hadis rivayet edenlerdendir. Döneminde Arap diline vukufu ile tanındığı ve Abdullah b. Mes‘ûd’un zaman zaman bu konuda kendisine başvurarak sorular sorduğu kaydedilmiş (İbn Sa‘d, VIII, 225), Âsım b. Behdele de ondan daha fasih birini görmediğini söylemiştir (Zehebî, MaǾrifetü’l-ķurrâǿ, I, 144).

Zir b. Hubeyş, Hz. Osman’ın hilâfeti yıllarında Kûfe’den Medine’ye giden bir heyetin içinde yer aldı. Bunda sahâbîlerle buluşmaya olan aşırı isteğinin rol oynadığını belirtmiştir (Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, IV, 167). Medine’de bulunduğu sırada ashabın ileri gelenleriyle görüşmesi yanında özellikle Übey b. Kâ‘b ve Abdurrahman b. Avf’tan çokça faydalandı. Medine Mescidi’ne ilk girişinde bu iki sahâbî ile karşılaşıp Übey b. Kâ‘b ile tanışınca herhalde ilminden yararlanmak amacıyla, “Ey Ebû Münzir! Allah sana rahmetiyle muamele etsin, ne olur üzerime kanadını indir” diyerek beklentisini dile getirdi. Übeyy’in ona söylediği kaydedilen “Kur’an’da benden sorup öğrenmediğin bir tek âyet bırakmak istemiyorsun” sözünden (a.g.e., IV, 168) aralarındaki hoca-talebe ilişkisinin uzun süre devam ettiğini ve Zirr’in Übeyy’den kıraat yanında tefsir ve diğer Kur’an ilimleri alanında da çok şey öğrendiğini söylemek mümkündür. Zir b. Hubeyş’in Hz. Ali ile Osman hakkında Ebû Vâil’le farklı düşüncelere sahip bulundukları, Zirr’in Ali yanlısı olduğu, Osman taraftarı olan Ebû Vâil’le bir araya geldiklerinde bu konuyu hiç tartışmadıkları, aynı mescidde ibadet ettikleri, hatta Ebû Vâil’in kendisinden daha yaşlı olan Zirr’e saygı gösterdiği kaydedilmektedir. Zir 82 (701) yılında 122 yaşında vefat etti. Bu tarih 83 olarak da zikredilmiş, öldüğünde 120 ve 127 yaşında olduğu da kaydedilmiştir.

Zir b. Hubeyş’in kıraat ilmindeki önemli yeri, meşhur yedi kıraat imamından Âsım b. Behdele’nin iki râvisinden biri olan Ebû Bekir Şu‘be b. Ayyâş yoluyla onun kıraatinin yedili sistem içinde yer almasıyla ilgilidir. Zira Âsım ondan öğrendiği kıraati Ebû Bekir b. Ayyâş’a, Ebû Abdurrahman es-Sülemî’den aldığı kıraati diğer râvisi Hafs b. Süleyman’a öğretmiş, bu iki râvinin okuyuşlarına yedili sistem içinde yer verilmesiyle hem Sülemî’nin hem Zir b. Hubeyş’in kıraati günümüze kadar gelmiştir. Diğer taraftan Âsım, Zir b. Hubeyş’ten daha iyi bir mukrî görmediğini söyleyerek onun bu alandaki yerinin önemine işaret etmiştir. Son derece mütevazi olup çok hadis rivayet ettiği kaydedilen ve 120’li yaşlarında ihtiyarlığı sebebiyle çenesinin titrediği belirtilen Zir b. Hubeyş için İbn Sa‘d ve Yahyâ b. Maîn sika değerlendirmesi yapmış, İbn Hibbân da onun biyografisine eŝ-Ŝiķāt’ında yer vermiştir. Zir b. Hubeyş’in rivayetleri başta Kütüb-i Sitte olmak üzere pek çok hadis kaynağında yer almış, Übey b. Kâ‘b’ın Kadir gecesinin ramazan ayının 27. gecesine rastladığını söylediğine dair rivayet de Zir tarafından kendisinden nakledilmiştir (İbn Sa‘d, VIII, 225). Zir b. Hubeyş’in Halife Abdülmelik b. Mervân’a mektup göndererek nasihatte ve uyarılarda bulunduğu (Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, IV, 170), halifenin bu mektubu ağlayarak okuduğu ve uyarılarında Zirr’in haklı olduğunu söylediği rivayet edilmiştir (Ebû Nuaym, IV, 184).

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Sa‘d, eŧ-Ŧabaķātü’l-kübrâ (nşr. Ali M. Ömer), Medine 1421/2001, VIII, 225-226; Halîfe b. Hayyât, eŧ-Ŧabaķāt (Ömerî), s. 140; İbn Kuteybe, el-MaǾârif (Ukkâşe), s. 427; İbn Ebû Hâtim, el-Cerĥ ve’t-taǾdîl, III, 622-623; İbn Hibbân, eŝ-Ŝiķāt, IV, 269; Ebû Nuaym, Ĥilye, IV, 181-191; İbn Abdülber, el-İstîǾâb, I, 588-589; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, IV, 166-170; a.mlf., MaǾrifetü’l-ķurrâǿ (Altıkulaç), I, 143-145; İbnü’l-Cezerî, Ġāyetü’n-Nihâye, I, 294; Ahmed Madazlı, “İmam Zirr İbn Hubeyş”, EÜ İlâhiyat Fakültesi Dergisi, sy. 6, Kayseri 1989, s. 237-243.

Tayyar Altıkulaç