ZİYÂÜLHAK

(ضياء الحق)

(1924-1988)

Pakistan İslâm Cumhuriyeti devlet başkanı (1977-1988).

Muhammed Ziyâülhak 12 Ağustos 1924’te Cullundar’da (Doğu Pencap) doğdu. İlk eğitimini Simla’da aldıktan sonra Delhi’deki St. Stephen College’dan mezun oldu. 1943’te Hindistan ordusuna katıldı. II. Dünya Savaşı’nda İngiliz Hindistan ordusunda Burma, Malaya ve Endonezya’da görev yaptı. Savaşın ardından muvazzaf olarak


orduda kaldı. Hint alt kıtası 1947’de Hindistan ve Pakistan diye ikiye ayrılınca Pakistan ordusunda yer aldı. 1955’te Kuetta subay kolejinde kurmay eğitimi aldı. 1963-1964 yıllarında Amerika Birleşik Devletleri’nde askerî öğrenim gördü. 1965’teki Hindistan-Pakistan savaşında tankçı birliği kumandanlığı yaptı. 1967-1970 yılları arasında Ürdün kara kuvvetlerinde askerî danışman sıfatıyla çalıştı. 1975’te Mültan bölgesi kumandanlığına tayin edildi. 1 Nisan 1976’da Başbakan Zülfikar Ali Butto tarafından kendisinden daha kıdemli beş generalin önüne geçirilerek genelkurmay başkanlığına getirildi. Mart 1977’deki seçimlerde Butto’nun başarı kazanmasına rağmen Millî Cephe adıyla teşkilâtlanan muhalefetin seçimlerde usulsüzlük yapıldığını öne sürmesinin ardından yaşanan karışıklıklar sırasında Ziyâülhak 5 Temmuz 1977’de ülke yönetimine el koydu ve Butto’yu tutuklattı. Doksan gün içinde seçimlerin yapılacağını ilân eden ve 16 Eylül 1977’de devlet başkanlığı görevini de üstlenen Ziyâülhak, Ekim 1977’de seçim kararından vazgeçtiğini ve ülkeyi kaosa sürükleyen politikacıların yargılanacağını açıkladı. Zülfikar Ali Butto siyasî suikast ve cinayet suçlamalarıyla yargılanarak ölüm cezasına çarptırıldı ve uluslar arası baskılara rağmen Nisan 1979’da idam edildi.

Dindar bir kişiliğe sahip olan Ziyâülhak kendisini milletin hizmetkârı diye nitelendirdi. İslâm’ın Pakistan’ın temel ve kurucu değeri olduğunu sık sık vurguladı. Cemâat-i İslâmî hareketi ve onun önderi Mevlânâ Mevdûdî’nin desteğini alarak İslâm’ın toplumda daha fazla etkin olması için çalışmalar başlattı. Yönetimin İslâmîleşmesi adı verilen bu süreçte eğitim, hukuk ve ekonomi alanlarında dinî esaslara dayalı bazı düzenlemeler yapıldı. 1979’da yürürlüğe konulan “Hudûd kararnâmeleri” ile İslâm hukukundaki had suçlarına ilişkin cezalar kanunlaştırıldı. 1980’de yeni anayasa yürürlüğe girdi. Yargı teşkilâtında yapılan düzenlemelerle 27 Mayıs 1980 tarihinde başşehir İslâmâbâd’da Federal Şer‘î Mahkeme kuruldu. İlk, orta ve yüksek öğretime din dersleri konuldu, mevcut olanlar arttırıldı. Ekonomide ve bankacılıkta faizsiz sisteme geçmek için çalışmalara başlandı. Zekât ve öşürle ilgili düzenlemeler yapıldı. Eğitim dili olarak Urduca öne çıkarıldı.

Kādiyânî cemaatine karşı sert yaptırımlar uygulayan Ziyâülhak 1980’de tamamen kendisinin belirlediği 284 üyeli Meclis-i Şûrâ’yı kurdu. 1980’lerin ortasında tekrar seçim kararı aldı, ancak bundan önce kendi konumunu sağlamlaştırmak amacıyla devlet başkanlığı için referandum yaptırdı ve % 95’ten fazla bir çoğunlukla beş yıllığına devlet başkanlığına seçildi. Aralık 1984’te halk oyuna sunduğu İslâmlaşma programı büyük çoğunlukla kabul edildi. Ertesi yıl sıkıyönetim kaldırıldı ve siyasî partiler faaliyetlerine başladı. Şubat 1987’deki seçimlerde Ziyâülhakk’ın adayı Muhammed Han Cüneco başbakan seçildi. Bu arada Cemâat-i İslâmî ile ilişkileri zayıfladı ve cemaat tarafından İslâm’ı siyasî hedefleri için kullanmakla itham edildi. Ziyâülhak bunun üzerine ülkenin güçlü siyasî yapılarından olan Müslüman Birliği’nin desteğini almaya çalıştı. Mayıs 1988’de parlamentoyu tekrar feshedip doksan gün içinde yeni seçimlerin yapılacağını açıkladı. 15 Haziran 1988’de uygulamaya koyduğu Şeriat Kanunu’yla İslâm hukuku Pakistan’ın üst hukuku ve hukuk kaynağı ilân edildi. Fakat Zülfikar Ali Butto’nun yurt dışındaki kızı Benâzir Butto’nun ülkeye dönmesiyle seçimleri yeniden erteledi. Seçim tarihi henüz belirlenmeden 17 Ağustos 1988’de içinde yüksek rütbeli Pakistan askerî erkânı ve Amerika Birleşik Devletleri büyükelçisinin de bulunduğu uçağının şüpheli bir şekilde düşmesiyle meydana gelen kazada öldü. İslâmâbâd’da kendi inşa ettirdiği Faysal Camii’nin hazîresine defnedildi. Vefatından sonra “şehîdü’l-İslâm” olarak anıldı.

İslâm ülkeleriyle iş birliğini geliştiren Ziyâülhak, İran-Irak savaşını durdurmak için girişimlerde bulunmuş, Hindistan’ın nükleer kapasitesine karşı Pakistan’ın da bu alanda gerekli teknolojiyi elde etmesi için gayret göstermiştir. Bir Türk dostu olan Ziyâülhak Türkiye ile çok yakın ilişkiler kurmuş ve her konuda tam destek taahhüdünde bulunmuştur. Ziyâülhak, yönetiminin başlarında Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı işgal etmesi üzerine Afgan direnişine de destek vermiş, Pakistan topraklarında çok büyük sayıda Afganlı mültecinin yaşamasına imkân tanımıştır. Bu süreçte hem Amerika Birleşik Devletleri hem de İslâm ülkelerinin geniş desteğini almıştır.

BİBLİYOGRAFYA:

Mohammad Zia-ul-Haq, Introduction of Islamic Laws: Address to the Nation, Islamabad, ts.; Zia’s Pakistan: Politics and Stability in a Frontline State (ed. C. Baxter), Boulder 1985; Shaheed-ul-Islam Muhammad Zia-ul-Haq (ed. Salem Azzam), London 1990; Mushahid Hussain, Pakistan’s Politics: The Zia Years, Lahore 1990; S. J. Burki-C. Baxter, Pakistan Under the Military: Eleven Years of Zia ul-Haq, Boulder 1991; S. N. Kaushik, Politics of Islamization in Pakistan: A Study of Zia Regime, New Delhi 1993; Khālid Mahmūd Arif, Working with Zia: Pakistan’s Power Politics, 1977-1988, Karachi 1995; “Zia-ul-Haq”, Encyclopaedia of Muslim Biography: India, Pakistan, Bangladesh (ed. N. Kr. Singh), New Delhi 2001, V, 522-535; M. Boivin, “Çiyāǿ al-Ĥaķķ”, EI² (İng.), XI, 518; Azmi Özcan, “Pakistan (Tarih)”, DİA, XXXIV, 149.

Azmi Özcan